Afgan hükümeti, Taliban’ın ilerleyişini durdurmak için yerel milislere yöneliyor
Taliban’ın ilerleyişine engel olmak için birçok girişimde bulunan Afgan hükümeti son çareyi, hak ihlalleri ile bilinen yerel silahlı milislerde arıyor.
ABD’nin geri çekilmesinin ardından, Taliban ülke çapında bir saldırıya geçerek 30’dan fazla bölgeyi işgal ederken, Afgan güvenlik güçleri terörle mücadele operasyonlarında her gün 100’den fazla isyancıyı öldürdüğünü iddia ediyor.
Taliban karşıtı veya Sovyet karşıtı direniş geçmişine sahip kilit Afgan politikacılar, hareket halindeki Taliban ile olası bir yüzleşme için güçleri harekete geçirecek etki alanlarında birleşiyorlar.
1990’larda Taliban’a karşı eski Kuzey İttifakı’nın kilit komutanlarından biri olarak görev yapan yeni şahin Savunma Bakanı General Bismillah Muhammedî bu fikri destekliyor.
General Muhammed’i çarşamba günkü bir mesajında, “Endişelenmeyin, hayattayız, her ne pahasına olursa olsun Afganistan’ı savunuyoruz ve Taliban’ın alçak hedeflerine ulaşmasına ve kendi yurttaşlarımıza gayrimeşru rejimlerini yeniden dayatmasına izin vermiyoruz” dedi.
Yeni savunma ve içişleri bakanlarının bu hafta göreve gelmesiyle birlikte “popüler ayaklanma güçleri” oluşturma süreci hız kazandı.
Kuzey Cebel Siraj bölgesinden bir ayaklanma gücü lideri olan Nur Habib, Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamada, “Komşu illerdeki Parwan, Kapisa ve Panjshir’deki ‘cihatçı liderlerle Taliban’a karşı direniş için en az 10 bin asker sağlamaları için iletişim kurduk” ifadelerini kullandı.
Silah ve diğer kaynaklara olan ihtiyaçların değerlendirileceğini ve milislerin uygun şekilde verileceğini de ifadelerine ekledi.
Taliban’ın ilerleyişi şu anda daha çok kuzey eyaletlerine odaklanmış gibi göründüğünden, doğu ve güney eyaletlerinde de benzer Taliban karşıtı cepheler ortaya çıkıyor.
Bir Amerikan haber sitesi olan Long War Journal tarafından yapılan son gözlem, Afganistan’daki 398 bölgeden 107’sini Taliban kontrol ederken, hükümetin 92’sini kontrol ettiğini ve ikisi arasında yaklaşık 199 bölgenin tartışmalı olduğunu ileri sürdü. Nüfusa göre, Afganların ezici bir çoğunluğu, yaklaşık 12 milyon, hükümet kontrolündeki bölgelerde, yaklaşık 6 milyon kişi Taliban kontrolündeki bölgelerde, yaklaşık 15 milyon kişi ise tartışmalı bölgelerde yaşıyor.
Doğu Nangarhar eyaletindeki ayaklanma güçleri tarafından yapılan açıklamada, “Taliban’a destek sağlayan kişilerin tamamı bölgeden sınır dışı edilecek” uyarısında bulundu.
İran sınırındaki Herat eyaletinin batısındaki valilikten yapılan açıklamada, “Herat’ın Guzara ilçesinde en az 200 erkek silaha sarıldı ve güvenlik güçleriyle Taliban’a karşı omuz omuza duruyor” dedi.
1990’larda Taliban hareketinin merkezi olarak tanımlanan Güney Kandahar eyaletinde, Arghandab bölgesinde 100 kişilik bir ayaklanma gücü ortaya çıktı.
Kaymakamı Muhammed Şerif Rasuli, Anadolu Ajans muhabirine yaptığı açıklamada, erkeklerin iyi silahlandığını ve özel maaş alacaklarının müjdesini verdi. “Arghandab’ın beş kilit bölgesinde konuşlandırılacaklar ve Afgan polisi ve Afgan Ulusal Ordusu ile birlikte Taliban’a karşı savaşacaklar.”
Milislerin istismarcı bir güç haline gelme korkusu
Ancak analistler, milisler oluşturma düşüncesine şüpheyle bakıyorlar.
Barış ve İnsan Hakları Örgütü başkanı Nizamüddin, sağlam bir düzenleyici mekanizma olmadan silah dağıtımının ve cezasızlığın uzatılmasının ülkeyi daha derin bir krize sürükleyeceğinden korkuyor. Anadolu Ajansı’na verdiği demeçte, “Uzak bölgelerde düzenleyici mekanizma ve gözetimden uzakta yerel milisler kurma ve silahlandırma düşüncesi, herkesin durumu kişisel veya hizipsel kazanımlar için ölümcül bir şekilde istismar edebileceği anlamına geliyor.”
Bir milis kurma fikri daha önce de insan hakları grubu arasında endişelere yol açmıştı ve İnsan Hakları İzleme Örgütü bu fikrin tamamen ortadan kaldırılması çağrısında bulundu. Bir raporda, eğitimleri azaltılmış ve potansiyel olarak daha az gözetim riskine sahip bu tür milislerin, ordunun komuta zinciri dışında faaliyet gösteren bir başka istismarcı güç grubu olduğu konusunda uyardı.
İnsan Hakları İzleme Örgütü kıdemli araştırmacısı Patricia Gossman, “Afgan hükümetinin düzensiz kuvvetleri genişletmesi siviller için çok tehlikeli sonuçlar doğurabilir” dedi.
Afgan hükümeti, kontrolü zor ve suiistimallere meyilli ek yerel kuvvetler oluşturmak yerine, ABD ve NATO desteğiyle, tüm kuvvetlerin yasalara saygı duymasını sağlamak için eğitimi ve gözetimi güçlendirmeli.”
Korkular, Afganistan’ın ölümcül savaşlarının giderek daha fazla insanı evlerinden çıkarmaya devam ettiği kırsal kesimleri ve ücra bölgelerini sardı.
Taliban, milis kurma konusunda uyardı
Duraksamış bir barış sürecinin ve şiddetin artmasının ardından, Taliban’ın Başkan Yardımcısı Molla Abdul Ghani Baradar geçen hafta kitleleri teselli etmek için bir açıklama yaptı.
“Ülkemizin kadın ve erkek tüm vatandaşlarının tüm haklarına şanlı İslam dininin kuralları ve Afgan toplumunun asil gelenekleri ışığında uyum sağlamayı taahhüt ediyoruz” dedi. Afganistan’da “gerçek bir İslami sistem” kurma sözü verdi.
Taliban ayrıca çarşamba günü milisleri oluşturanlara karşı sert bir uyarı yayınladı.
“Ülkede hâlâ savaş ve çatışma alevlerini körükleyen, savunma adına milisleri silahlandıran ya da gayri meşru iktidarlarını sürdürmek için ayaklanmalar adına sıradan insanları sömüren kişiler, bilmelidirler ki, İslam Emirliği onlara karşı sert olacak ve aftan mahrum kalacaklar.
Bu nedenle, düşmanca faaliyetlerde bulunmaktan kaçınmaları ve halkımız da çocuklarını bu tür savaş çığırtkanlığı çevrelerinin hizmetine vermemelidir.” dedi.