Biden’in Ortadoğu’ya ilk ziyareti Türkiye’ye mi olmalı? – Jerusalem Post
Bu makale, TurkishPol tarafından çevrilmiş ve düzenlenmiştir. TurkishPol bu hikayenin içeriğini doğrulamadı. Bu makalede belirtilen bilgi ve görüşlerin sorumluluğu tamamen Jerusalem Post’a aittir.
Jerusalem Post’un kaleme aldığı haber:
Biden, önemli müttefiklerini aramasının ardından henüz Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı aramadı.
Biden ve Dışişleri Bakanı Blinken, Erdoğan’ın, Uluslararası Sözleşme statüsünde olan “İstanbul Sözleşmesi”ni kaldırmasını kınadı. Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamaya göre Blinken, Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yaptığı görüşmede “demokratik kurumların önemini ve insan haklarına saygıyı vurguladı”.
Biden artık süre gelen olaylar çerçevesinde kartlarını masaya yatırmalı ve gerek Erdoğan ile toksik ilişkilerini gerekse çözülmemiş birçok konuyu yüz yüze konuşmaları ciddi önem arz etmektedir.
Trump ve Erdoğan’ın dostane ilişkisinin aksine Biden, bir çalışma ilişkisi sürdürme niyetini açıklığa kavuşturmalı, ABD ve Türkiye’nin uyuştuğu konuları belirlerken, bu ilişkinin bir parçası olarak insan hakları ve siyasi özgürlüklerin merkeziyetini açıklığa kavuşturmalıdır.
Çoğunluğu Müslüman olan bir ülkeyi ilk dış ziyaretini yapmak, Biden’in başkanlığının erken dönemlerinde önemli bir sosyal yardım göstergesi olacaktır.
Biden, ABD-Suudi ilişkilerini aşağı çekmekte haklı, ancak ABD- Türkiye çerçevesinde iyi ilişkileri sürdürmek her iki ülkenin de çıkarları için hayati önem taşıyor.
Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın eylemleri, özellikle Cemal Kaşıkçı’nın öldürülmesi, ABD’nin Biden yönetimindeki Suudi ittifakından çekilmesine yol açtı. Ancak Suudi Arabistan, ABD’nin İran ve diğer tehditlere karşı koymak için silahlandırdığı Körfez’deki ABD’nin en önemli müttefiki olmaya devam ediyor. ABD de muhtemelen MBS (Muhammed bin Selman) ile birkaç on yıl daha uğraşmak zorunda kalacak.
ABD çıkarlarının baskın düşünce olduğunu ve bölgedeki Suudi ve Amerikan çıkarlarının birçok yönden aynı hizada kaldığını iddia edeceğim. ABD, Çin ve Rusya’nın yükselişi ve bitmeyen Orta Doğu bataklığı göz önüne alındığında, rakip bir ilişkiden ziyade kaldıraçla gelen işleyen bir ilişkiye sahip olmayı tercih eder. İlişki, bir kolaylık evliliği olarak kalır.
Bu makale, TurkishPol tarafından çevrilmiş ve düzenlenmiştir. TurkishPol bu hikayenin içeriğini doğrulamadı. Bu makalede belirtilen bilgi ve görüşlerin sorumluluğu tamamen Jerusalem Post’a aittir.