ABD’den Yunanistan’a yeni soğuk duş!
EastMed ile Erdoğan’a yaptıkları “hediye”nin ardından Türkiye ile F-35’i konuşuyorlar! Amerikalıların çaresizce Sultan’a yaklaşma girişimleri!
ABD’nin, Erdoğan’a yaklaşmak için çaresiz girişimi: Yunanistan’ı yeniden “atmak”.
Tatiller sırasında (Noel), ABD Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan Dışişleri Bakanına ve ilgili tüm taraflara, yani İsrail, Kıbrıs, Yunanistan ve ayrıca Avrupa Birliği ve Mısır‘a, EastMed projesinin inşasından ABD desteğinin geri çekildiğini bildirdi.
ABD tarafından belirtilen nedenler, enerji projesinin ekonomik olmaması, aynı zamanda daha geniş bölgede gerilimin önlenmesidir. Ortaya çıkan soru, bu işten kimin “rahatsız olduğu”dur? Açıktır ki Türkiye, ama aynı zamanda kendi sebeplerinden dolayı Yunanistan ve Kıbrıs’ın, ekonomik ve ticari çıkarları ve aynı zamanda belirli alandaki jeopolitik emelleri Güneydoğu Avrupa’da bir enerji merkezi olmasını istemeyen dostu Almanya.
Soru ABD’nin çekilip çekilmediği değil, AB’nin, AB enerjisini büyük ölçüde özerk kılan ve başta Rus doğalgaz kaynaklarına olan enerji bağımlılığından kurtaran bu projeyi desteklemeye devam edip etmeyeceğidir.
AB’nin, çevresel çalışmalar ve sosyal etki çalışmaları için POSEIDON SA konsorsiyumuna halihazırda 35 milyon avro finansman sağladığına dikkat çekiyoruz. AB’nin mevcut on yılın onaylanmış enerji projeleri listesinden projeyi finanse etmek için birkaç milyon avro taahhüt ettiğini de belirtmekte fayda var.
Ayrıca, ABD bize ekonomik uygulanabilirlik konusunda belgelenmiş çalışmalardan çıkan sonuçlara dayanarak, ilgili çalışmalar henüz başlamamışken projenin kârsız kabul edildiğini söylemedi. Açıktır ki, ekonomik olarak uygun olmayan inşaatın bu gerekçesi iddialıdır ve kararlarının yalnızca tamamen jeopolitik kriterlerle ilgisi vardır.
ABD’nin bu kararı, Yunan toprakları içinde ek üslerin devrinin yanı sıra Dedeağaç limanının devri için Yunan-Amerikan sivil-asker anlaşmasının yakın zamanda imzalanmasından kısa bir süre sonra geldi. Yani bu anlaşma ile Rusya’yı karşımıza aldık ve imtiyazlarımıza hediye olarak aldığımız karşılık, EastMed’in inşasından kaçınmak için Türk iddialarını kabullenmekti.
Ocak 2020’de Zappeion’da EastMed için enerji anlaşmasının imzalanmasından sonra davul sesleri ve havai fişeklerle mevcut hükümetin bize söylediklerini hatırlamakta fayda var:
“Bugün itibariyle Yunanistan, GD Akdeniz’deki jeopolitik gelişmelerde önemli bir bölgesel oyuncu haline geliyor, bu anlaşma ile yasadışı Türk-Libya paktı feshediliyor ve Yunanistan Avrupa’nın en büyük enerji merkezi haline geliyor.” Sonunda her şey gitti mi?
Washington, yanlış ve boşuna Erdoğan’ın fantastik bir senaryoda seçimlerle “düşmesini” bekliyor, çünkü Türkiye’den ve Türk muhalefetine “terörizm” için zulme başlamış bir rejimden bahsediyoruz, elbette Ekrem İmamoğlu’nu hedef alıyor. Erdoğan’ın rakibi, Ankara ile 100 milyar dolarlık F-35 savaş uçağı pazarlığı yapacak.
Türkiye Savunma Bakanı, “ABD ve Türkiye, F-35 savaş uçakları konusunda görüşecek” dedi ve ABD’nin içeride ve dışarıda tüm insani ve ilahi yasaları ihlal eden diktatör bir rejimle ilişkileri normalleştirme planına yeni bir boyut ekledi.
Her şeyin bize Doğu Akdeniz boru hattıyla ABD Dışişleri Bakanlığı tarafından sunulan “fiyaskodan” sonra ortaya koyduğu gibi, muhtemelen F-35 pazarlığına devam ediyor olacağız, zira Beyaz Saray teknokratları mantığıyla, Türklerin S-400’leri almasına rağmen Yunanistan bu uçakları gelecekte de alamayacak.
Türkiye Savunma Bakanı Hulusi Akar Cumartesi günü yaptığı açıklamada, Türk ve ABD’li yetkililer arasında F-35 savaş uçaklarını görüşmek üzere yakın gelecekte bir toplantı için hazırlıkların sürdüğünü söyledi.
Türkiye, Washington’un NATO silahlarıyla uyumlu olmadığını ve ittifakın güvenliğini tehlikeye attığını söylediği Rus yapımı S-400 füzesavar savunma sistemleri satın alması nedeniyle 2019’da F-35 savaş uçağı programındaki ortağını görevden aldı. Şimdi bu durumun neden değiştiği bilinmiyor.
Türk şirketleri, 2020’de Türkiye’ye ve Savunma Sanayii Başkanlığı’na (SSB) yönelik yaptırımlara rağmen beşinci nesil avcı uçağı için parça üretmeye devam ediyor.
Bilindiği üzere Türkiye, onları üreten şirketin kasasına girecek 100 adet F-35A savaş uçağı almayı planlıyordu.
“ABD ile F-35 konusunda görüşmeler sürüyor. Önümüzdeki günlerde F-35 konusunu görüşmek üzere ABD’de bir toplantı yapılacak. Hazırlıklar sürüyor” diyen Akar, Türkiye’den Rus S-400 hava savunma sistemlerinin satın alınmasının “gerekli” olduğunu da sözlerine ekledi.
Bu ayın başlarında Akar, Ankara’nın 2022’nin başlarında Washington’da yapacağı bir toplantıda F-35 çok rollü programı tartışacağını söyledi.
Türk yetkili S-400 meselelerine kabul edilebilir ve mantıklı bir çözüm bulunabileceğini söyleyerek, Ankara’nın ABD’nin yaptırım felsefesini tamamen gözardı ederek ABD’nin “şaraplarına su dökmeye” hazırlandığını gösteren bir hareketle bu konuda haklı olduğuna dikkat çekti.
Akar, “Amerikalı müttefiklerimizin bir an önce doğru kararı vermelerini bekliyoruz” dedi.
Türkiye, hiçbir NATO müttefikinin ejderhalar ve diğer sürüngenler olmadan, tatminkâr bir masalda, S-400’lerin NATO sistemlerine entegre edilmeyeceğini ve bunların satın alınmasının bir ihtiyaç olduğunu, zira hiçbir NATO müttefikinin hiçbir NATO müttefikini “yemediğini” ileri sürüyor.
Foreign Lobby Report haber sitesinin geçen yıl bildirdiğine göre, Türk devlet savunma sanayii (SSTEK), F-35 gizli savaş uçağı programına geri dönmek için Washington merkezli hukuk firması Arnold & Porter’ı tuttu ve bu süreçte Yunanistan’ın Arap dünyası, Mısır ve İsrail ile tüm ittifaklarını iptal ettirmeye çalışıyorlar.
Türkiye’nin Kürtlere yönelik, hız kesmeden devam eden suçlarına gelince, kimseden tek kelime yok. (Tabi ki PKK Terör Örgütü’nden bahsediyor)
Bu makale europost.gr sitesinde yayınlanmıştır.